hakverenglish | adronato

listen to the pronunciation of hakverenglish | adronato
İngilizce - Türkçe

hakverenglish | adronato teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

closed
kapalı

Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun? - Can you walk with your eyes closed?

Gözleri kapalı müzik dinledi. - He listened to the music with his eyes closed.

locked
{s} kilitli

Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün. - See that the door is locked before you leave.

Tom kapıyı kilitli buldu. - Tom found the door locked.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Tema parkı geçen ay kapatıldı. - The theme park was closed down last month.

Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı. - School was closed for the day due to the snow.

closed
yumulu
locked
kilitlenmiş
closed
{f} kapat

Onlar beşte dükkânı kapattı. - They closed the shop at five.

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı. - He closed the window for fear of rain.

locked
{f} kilitle

Tom arabasındaki anahtarları kilitledi. - Tom locked his keys in his car.

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

closed
{s} kapanmış

Kapının kapanmış olması gerek. - The gate needs to be closed.

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

closed
{s} kapatılmış

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş
İngilizce - İngilizce
closed
locked